Evlenme İddet Süresinin Kısaltılması Dilekçe Örneği

KADININ BOŞKUTLAMA SONRASI UMMA SÜRESİ (İDDET)

Türk Hukuku, nesebin karışmaması için evli bir kadının boşandıktan hemencecik sonra evlenebilmesini açıklanmış şartlara bağlamıştır. Türk Mevzuatında bu husus öncelikle Türk Medeni Kanunu’nun 132. Maddesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 26. maddesinde belirtilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 132. maddesi;

“-Izdivaç sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün geçmedikçe evlenemez.

-Doğurmakla süre biter.

-Kadının önceki evliliğinden hamile olmadığının anlaşılması ya da evliliği sona eren eşlerin bitmiş birbirleri ile evlenmek istemeleri hallerinde duruşma bu süreyi kaldırır.”

Hükümleri getirerek umma süresinin ne olduğunu ve ne şekillerde kaldırılacağını hükme bağlamıştır. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 26. maddesi;

“- Kadının bekleme süresi, mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren hüküm ifade eder.”

diyerek bekleme süresinin ne vakit başlayacağını hükme bağlamıştır. Yönetmelikımızda bu iki kanun maddesinin yanısıra ilgili birçok maddede de umma süresine ilişkin atıflar yer almaktadır.

Kadının umma süresi uygulamada iddet müddeti olarak adlandırılır. Bu ifade her ne kadar gramer bakımından yanlış bir kullanım olsa da uygulamaya yerleştiği için bizde bu şekilde kullanmaya gayret göstereceğiz. Başta da belirttiğimiz gibi iddet müddetinin asıl amacı çocuğunun nesebinin sağlıklı olarak belirlenmesidir. böylece kadın boşandıktan daha sonra hamile olmadığını kanıtlamadığı veya eski eşiyle baştan evlenmediği sürece yeniden evlenemez. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 285. maddesi “Boşanmadan daha sonra 300 gün içerisinde doğlahza çocuğun babası kocadır.” Hükmü getirerek iddet müddetini babalık karinesine bağlamıştır. Boşandıktan daha sonra iddete ilişkin dava açmayan bir kadının üçyüz gün içerisinde doğum yapması halinde eski koca çocuğun babası sayılır. Bu karineyi engellemek için kadının üçyüz gün beklemesi somurtkan halde iddeti kaldırmak için dava yoluna başvurması gerekir.

Uygulamada kadınlar iddet müddetini kaldırmak için hastanelerden raporlar alarak evlendirme dairelerine başvurular yapmaktadırlar. Oysa kadının herhangi bir duruşma kararı olmadan aldığı raporun geçerliliği yoktur. Kadının iddet müddetinin kaldırılmasına ilişkin talepleri oysa dava aracılığıyla ileri sürülebilmektedir.

İddet müddetine ilişkin üçyüz günlük süre kadın ve erkeğin boşkutlama kararlarının kesinleşmesinden itibaren başlar. Zira boşkutlama kararının kesinleşmesine kadar yasal olarak kadın ve erkek hala evli sayılmaktadırlar. böylece boşanma kararın kesinleşmesi ile üçyüz günlük süre işlemeye başlar. Boşkutlama davası devam ederken iddete ilişkin herhangi bir karar edinmek mümkün değildir. Çünkü kanun metninden anlaşılacağı üzere iddet ama boşanmadan daha sonra başlayabilir. Kanunun üçyüz günlük bir süreyi kabul etmesinin nedeni kadının bilimsel olarak en geç böyle bir sürede doğum yapabileceğinin kabulünden kaynaklanmaktadır.

Bekleme süresi güvenilmez evlenme engellerindendir. Kadın bulunduğu yer aile mahkemesine başvurarak iddet müddetinin kaldırılmasını talep ederek bu evlenme engelini aşabilir. Bu engel aşılmadığı takdirde çocuk doğarsa çocuğun babası eski koca sayılır. Bu kere ortaya çok daha önemli bir problem olan babalık davası süreci çıkar. Zira babalık karinesi gereği belirttiğimiz gibi eski koca çocuğun babası sayılır. Bunun aşılabilmesi için çocuk adına bir kayyım atanarak eski koca bakımından soybağının reddi ile baba için soybağının kurulması davası birlikte açılmalıdır. İddetin kaldırılması ile karşılaştırıldığında çok çetrefilli bir dava olan soybağı davaları ile karşılaşmamak için kadınların boşandıktan hemen daha sonra iddet müddetini kaldırmalarını mahkemelerden istek etmeleri yeterlidir.

İddet müddetinin kaldırılmasına ilişkin davalar çekişmesiz yargılamalardandır. Bu tür davalar hasımsız davalar olarak adlandırılır. Bu davalarda görevli mahkemeye ilişkin HMK’nın ardından bir çelişama ortaya çıkmıştır. Zira HMK’ya göre çekişmesiz davalarda görevli duruşma Sulh Hukuk Mahkemeleri’dir. Oysa Aile Mahkemelerinin Kuruluşu Hakkında Kanuna göre iddet müddetine ilişkin davalarda görevli duruşma Aile Mahkemeleridir. Bu kanun HMK’yla ortaya çıkan çelişkiyi gidermiştir.

İddet müddetinin kaldırılmasına ilişkin açılan dava neticesinde kadının iddet müddetinin kaldırılmasına karar verilmişse bu karar hemencecik yürürlüğe girer. Bu kararın uygulanabilmesi için herhangi bir tebligata gerek duyulmamıştır. Duruşma davanın açılmasının ardından gelecek raporda kadının gebe olmadığını belirlerse iddet müddetinin kaldırılmasına karar verir. Bu karar ardından kesinleşmesi için herhangi bir süre beklemeye gerek yoktur. İddet müddeti kadın için belirlenmiş bir izdivaç engeli olup erkek için uygulanmaz. Zira iddet müddeti nesebin korunması yani çocuğun menfaati amacıyla getirilmiş bir hüküm olup bu hususun erkekle ilgisi yoktur.

Av. Halil İbrahim ÇELİK & Av. Tuğsan YILMAZ

timthumb

 

DİLEKÇENİN ÖRNEĞİ

…………. MAHKEMESİNE

ANKARA
DAVACI :…….

VEKİLİ :…….

DAVALI : Hasımsız

KONU : İddet müddetinin kısaltılması istemidir.

AÇIKLAMALAR :1-Müvekkilemiz ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. tarih, ……. E., ……. K. sayılı ilamı ile boşanmıştır. Karar kesinleşmiştir.

2-Müvekkilemiz her tarafta evlenmek istemektedir. Ancak M.K.’nun 95. maddesi buna engeldir. Müvekkilemizin hamile olmadığı ekteki doktor raporu ile de sabittir.

3-Bu nedenlerle müvekkilemizin her yerde evlenebilmesi için iddet müddetinin kısaltılmasını istemekteyiz.

YASAL NEDENLER : M.K. ve İlgili yasa maddeleri.

KANITLAR : Nüfus kaydı, …….Asliye Hukuk mahkemesinin ……. E. ve ……. K. sayılı ve ……. tarihli boşanma kararı ve dosyası, hekim raporu ve her türlü hukuki kanıt.

İSTEM SONUCU : Açıklanan nedenlerle boşanma dosyası ve hekim raporu göz önünde bulundurularak iddet müddetinin kısaltılmasına karar verilmesini talep ederiz.
DAVACI VEKİLİ
…….

sizlere www.ensonhukuk.com farkıyla sunulmuştur
Sonraki
« Önceki
Önceki
Sonraki »
Thanks for your comment