4/B veya 4/C iken, KPSS ile memurluğa geçenlere, iş sonu tazminatı ödenir mi?

Yazımızda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B fıkrası zarfında sözleşmeli personel statüsünde ya da 4/C fıkrası kapsamında geçici personel statüsünde tayin yapmakta iken KPSS sonucuna tarafından 657 sayılı Kanunun 4/A fıkrası kapsamında bir göreve atananlara meslek sonu tazminatı verilip verilmeyeceğine değineceğiz.

06.06.1978 tarih ve 7/15754 sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasları aranjör Bakanlar Kurulu Kararının Ilave 6 ncı maddesinde sözleşmeli personelin kendi ricası ile bir ay önceden haber vermek koşuluyla sözleşmeyi tek yanlı feshedebileceğine, 7 inci maddesinde ise personelin Ilave 6 ncı maddeye uygun bir şekilde sözleşmeyi feshetmesi halinde meslek sonu tazminatı ödeneceğine yer verilmiştir.

29.12.2014 tarih ve 2014/7140 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Sonucunda Meslek Sözleşmeleri Sona Eren İşçilerin Halk Kurum ve Kuruluşlarında Geçici Personel Statüsünde İstihdam Edilmelerine İlişkin Esasları düzenleyen Bakanlar Kurulu Kararında geçici personelin kendi ricası ile sözleşmeyi feshetmesi ya da yenilememesi sebebiyle sözleşmenin sona ermesi halinde yapılan çalışmaların toplam süresi üzerinden hesaplanarak iş sonu tazminatı ödeneceği, geçici personelin kontrat koşullarına uymaması sebebiyle kurum göre; kontrat hükümleri dışarıda herhangi bir nedenle kendileri tarafından sözleşmenin feshedilmesi ya da yenilenmemesi hallerinde ise iş sonu tazminatı ödenmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Yukarıda zikredilen Bakanlar Kurulu Kararlarında belirlenen esaslara göre, 657 sayılı Kanunun 4/B fıkrası kapsamında sözleşmeli personel statüsünde veya 4/C fıkrası kapsamında geçici personel statüsünde görev yapmakta iken KPSS sonucuna göre 657 sayılı Kanunun 4/A fıkrası dahilinde bir göreve atananların kontrat hükümlerine uygun olarak sözleşmelerinin sona ermesi durumlarında iş sonu tazminatı ödeneceği açıktır.

aynı zamanda, 657 sayılı Kanunun 4/A fıkrası dahilinde bir göreve atananların fesihten bir ay önce ihbar yükümlülüğü bulunup bulunmadığı ile ilgili bir davada, Danıştay Onbirinci Dairesi sözleşmenin feshi için haklı bir sebebin varlığı halinde bir ay evvelden ihbar yükümlülüğü olmadığı gerekçesiyle 4/B'li statüden, KPSS ile 4/A'ya statüsüne geçen personele meslek sonu tazminatı ödenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel duruşma kararını bozdu.

Danıştay Onbirinci Dairesinin 15.02.2016 tarih ve E.2015/1467, K.2016/481 sayılı bozma kararı şu şekilde:

"Dava, sanık Yöneticilik bünyesinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi zarfında sözleşmeli personel statüsünde görev yapmakta iken 12.07.2010 tarihinde bu görevinden ayrılan davacının, meslek sonu tazminatı ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine işlemin iptali ile iş sonu tazminatı ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Yöneticilik Mahkemesince; olayda kendi ricası ile anlaşma davacının, meslek sonu tazminatı ödenmesi için fesihten bir ay önce çalıştığı kuruma haber verme zorunluluğunu yerine getirmediği görüldüğünden, meslek sonu tazminatı ödenmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka anormallik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı, Mahkeme kararının, hukuka tutarsız olduğunu ileri sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasları düzenleyen 06.06.1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, 02.09 2005 tarih ve 25924 sayılı Devlete Ait Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 03.08.2005 tarih ve 2005/9245 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 2. maddesi ile değişik 7. maddesinin birinci fıkrasında, ulus kurum ve kuruluşlarının yurt dışı teşkilatlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan yabancı uyruklu personel ile haftalık mesai saati süresi 40 (kırk) saatin aşağıda yer alan personel hariç olmak üzere, asgari iki hizmet yılını tamamlayanlardan; a) 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu uyarınca malullük ya da ihtiyarlık aylığı bağlanması veya toptan ödeme yapılması, b) hizmetlerine lüzum kalmadığı için sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi, c) istihdamına ilişkin mevzuatında yer alan hükümler gereğince ilgilinin kendi isteği ile sözleşmeyi feshetmesi, d) ilgilinin ölümü hallerinden birinin vuku bulmasından dolayı hizmet sözleşmesi sona erenlere, atama yapmakta olduğu pozisyon unvanı itibariyle, Devlet Memurları Kanunu'na kadar girebilecekleri hizmet sınıfındaki aynı ya da benzeri kadro unvanı başlıca alınarak hizmet yılı ve öğrenim durumu aynı olan emsali personele 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine kadar bir hizmet yılı için ödenecek en fazla emeklilik ikramiyesi tutarını geçmemek üzere, çalışılan her bütün hizmet yılı için ayrılış tarihindeki hizmet sözleşmesinde yazılı aylık brüt aidat tutarında meslek sonu tazminatının ödeneceği, bir yıldan büyüyen süreler için de, bütün yıl için hesaplanan miktardan o süreye isabet eden miktar kadar ödeme yapılacağı, dördüncü fıkrasında ise, bu statüde çalışanların kontrat koşullarına uymaması nedeniyle kurum tarafından, anlaşma esasları dışarıya herhangi bir nedenle çalışanlar kadar, sözleşmesinin feshedilmesi ya da yenilenmemesi hallerinde, iş sonu tazminatının ödenmeyeceği kuralı yer almıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi zarfında sözleşmeli personel statüsünde "tıbbi sekreter" olarak görev yaptığı, 08.07.2010 günlü kullanım ile, 2010/5 KPSS sonucunda Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine "hemşire" olarak atandığından bahisle 12.07.2010 tarihi itibarıyla ilişiğinin kesilmesini talep ettiği ve 08.02.2011 tarihli dilekçe ile tarafına iş sonu tazminatının ödenmesi yolundaki talebinin 20.05.2011 günlü işlemle reddi üzerine de görülmekte olan davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel statüsünde çalışan personelin, kontrat esasları dışarıya herhangi bir nedenle sözleşmesini feshetmesi halinde meslek sonu tazminatının ödenmeyeceği açıktır.

bununla birlikte, dava konusu olayda, davacı ile davalı yöneticilik arasında imzalanan Hizmet Sözleşmesinin 9/d maddesinde, tarafların, bir ay önce ihbar etmek şartıyla sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshedebileceği hükmüne yer verilmiş olup; haklı bir nedenin varlığı halinde, tarafların sözleşmenin feshine ilişkin olarak bir ay evvelden ihbar yükümlülüğünün bulunduğundan söz etmek muhtemel değildir.

Bu durumda, 2010/5 KPSS sonucuna kadar Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesine "hemşire" olarak atanması nedeniyle sözleşmesinin feshi talebiyle sanık idareye yapmış olduğu kullanım neticesinde anılan idare ile ilişiği kesilen davacının, laf konusu talebinin haklı bir nedene dayandığı açık olduğundan, yukarıda yer alan yönetmelik hükümleri uyarınca tarafına meslek sonu tazminatı ödenmesi gerekirken, somurtkan yönde tesis edilen işlemde ve Yöneticilik Mahkemesince bahşedilen kararda yasal isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına; dosyanın baştan bir karar verilmek üzere Mahkemeye gönderilmesine, kararın beyanat tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde Danıştay'da karar ayarlama yolu açık edinmek üzere, 15.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi"

sizlere www.ensonhukuk.com farkıyla sunulmuştur
Sonraki
« Önceki
Önceki
Sonraki »
Thanks for your comment