Ek göstergenin, emekli aylığı ve ikramiyesindeki önemi

Devlet Memuru olarak atama yapanların ilave gösterge rakamlarında yapılacak artışlar, bugünlerde bilhassa Polis Memurları için gündemde bulunmaktadır.

Değerlendirmelerimizi yapmadan önce Polis memurlarının ek göstergelerinin 3600 ilave göstergeye yükseltilmeleri gerektiğini ve hakları olduğunu söylememiz gerekir.

Emekli Aylığı ve Emekli İkramiyesi nasıl hesaplanır? Ek Göstergenin emekli aylık ve emekli ikramiye tutarında nasıl bir etkisi vardır? Emekli İkramiyesi üstteki sınırının uzatılması ve ödeme tutarının hesap sisteminin değiştirilmesi nasıl olumlu etki yapar?

Bu konulara ilişkin değerlendirmelerimizi, tekrar tekrar için Sitemizde değerlendirmiş ve bu konulara ilişkin düzenlemelerin aciliyetine uyarı çekmiş bulunmaktayız.

ILAVE GÖSTERGE RAKAMININ EMEKLİ AYLIK VE EMEKLİ İKRAMİYE TUTARINI AKLA YATKIN ÖLÇÜDE ETKİLEMESİ İÇİN NASIL BİR ORANDA ARTIŞ YAPILMALIDIR?

Bu konuya geçmeden önce, http://www.memurlar.net/haber/147064/ adresimizde, emekli aylık ve emekli ikramiyesi nasıl hesaplanır? konusunu açıklamıştık. Bu açıklamalarda ilave gösterge rakamının ve 5434 sayılı Kanun Ilave 70 inci maddedeki yüzde oranlarının aylık ve ikramiye tutarındaki olumlu etkisini belirtmiştik.

Emekli aylıklarında ve emeklilik ikramiyesi tutarında büyük bir faydası olan ek gösterge rakamlarının da artırılması yönünde değerlendirmelerimize sitemizde çoğunlukla yer vermekteyiz. Bu değerlendirmemizi tekrarlamaktayız. Bu değerlendirmemiz Devlet memurlarının büyük bir beklentisinin gündemde tutulması anlamındadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununda en son 1995 yılı Ocak ayından itibaren ek gösterge rakamlarında çoğaltma yapılmıştır. Hizmet Sınıfları itibariyle ve de unvan itibariyle kesin olan ek gösterge rakamları o günün şartlarında bir iyileştirme niteliğinde olmuştur.

Ama, zaman içerisinde 5434 sayılı Kanunun Ek 70 nci maddesinde aylık ve ikramiye hesaplanmasında esas alınan oranların ilave gösterge rakamlarına tarafından ayrıştırılması, aylık ve ikramiye tutarlarının az veya yüksek olmasını gerektirmiş ve ek göstergesi az olanlar aleyhine bir sistemi ortaya çıkarmıştır.

Aleyhte olan bu sistem içerisinde, yine süre içerisinde bir takım kadro görev ünvanları için makam tazminatı, temsilcilik ve atama tazminatı uygulamasının getirilmesiyle beraber aradaki uçurum gitgide açılmıştır.

bu nedenle, Hekim, Mühendis, Mimar, Müfettiş, Öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, avukat, öğretmen, Şube Müdürü, Şef, Memur, Polis memuru (Polis memurları için 2200 ek göstergeler 3000 olmuştu, 3000 ilave göstergelerin 3600 e yükseltilmesi gündemdedir.) gibi kadro tahsis ünvanlarında görevlerini yapmakta olanların ve de emeklilerinin de yararlanabilecekleri köklü bir değişikliğin yapılması faydalı olacaktır. Bu şekilde yapılan değişikliğin en önemli kalemi de Hizmet Sınıfları itibariyle belirlenen EK GÖSTERGE rakamlarında bir büyüme ile 5434 sayılı Kanunun Ilave Madde 70 de belirlenen oranlarda da yeni bir yükselme yapılması, Kıdem Aylık Tutarlarının yıllarca 20 gösterge rakamı üzerinde kalması sebebiyle bu gösterge rakamının da artırılması, hem makam tazminatı almayanlar için de makam tazminatı tespitinin yapılması gerektiğini değerlendirmekteyiz. HİÇ BİR ŞEKİLDE EK GÖSTERGESİ OLMAYAN YARDIMCI HİZMETLER SINIFI MEMURLARI DA UNUTULMAMALIDIR.

Kariyer olarak nitelendirilen uzmanlıklarda yapılan ilk adım (oysa bu adımda bütün uzmanlar kariyer uzmanlığa geçirilmişlerdir), ardından Daire Başkanları nezdinde yapılan ikinci adım, diğer ünvanlarda bulunanlara da artışların yapılması konusundaki beklentiyi hızlandırmıştır.

Bakanlar Kurulunun yetkisini kullanarak mantikli ölçülerde ek göstergelerin artırılması yoluna gitmesinde avantaj olacaktır.

Keza, memur olarak çalışanlarda ise emekli keseneklerine aylıklar üzerinden kesilen kesenek ve karşılık tutarları esas alınmaktadır.

Devlet memurları için yapılan bu hesaplamada sadece intibakları, taban aylığı, kıdem aylığı, en yüksek devlet memuru aylığına karşılık gelen ek göstergeler itibariyle belirtilen oranları dikkate alınmakta, oysa görevde iken alınan diğer ödeme ve yardımlar -devir ücretleri- başlıca alınmamaktadır.

Bu durum ise devlet memurları aleyhine olan bir devlete ait ortaya çıkarmakta, devlet memurunun 30 yıl üzerinden alacağı emeklilik ikramiyesi parası ile işçinin 30 yıla karşılık alacağı kıdem tazminatı parası arasında azımsanmayacak derecede öbür bir meblağ oluşmaktadır.

Keza, 5434 sayılı Kanunun 89 ve ek 82 nci maddelerinde yer alan hükümlerle, devlet memurlarında emeklilik ikramiyesinin üst sınırı 30 yıldan kurtarılmıştır. Bu kurtarma işleminin ödev yapılan ay küsuratlarına da emeklilik ikramiyesi tutarının dahil edilmesi sağlanmalıdır.

bu nedenle; günümüz şartlarına kadar, kamu görevini yürütmekte olan bir devlet memuruna ödenecek olan emeklilik ikramiyesi tutarında başlıca alınacak hesaplama sisteminin değiştirilmesi ve görevde alınan ücretin karşılığı bir ödeme yapılmasının, Emeklilik ikramiyesi hesaplamasında ay küsuratlarının da dahil edilmesinin,

Içten ve haklı bir değerlendirme olacağını düşünmekteyiz.

Temennimiz, bu konularda da Hükümetin hakkaniyetli olarak bir çoğaltma yapılması yönünde ivedilikle bir çalışma talimatını vermesi, uzunca bir süredir ulus hizmetini yürütmekte olan Devlet memurlarının beklentisini, ömrünü bu işlere vermiş olanların emekliliklerinde de insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşam sürdürmenin beklentisi olarak bakmak gerektiğini düşünmekteyiz.

EK GÖSTERGE RAKAMLARININ HANGİ ORANDA ARTIRILMASI GEREKİR? YALNIZCA EK GÖSTERGE RAKAMLARINI ARTIRMIŞ OLALIM DİYE ARTIŞ YAPILDIĞI TAKDİRDE EK GÖSTERGE ARTIŞI BEKLEYENLERİN HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAYACAĞI DURUMLARI BELİRTMEKTEYİZ.

Yapılacak olan ek gösterge artışının ilave göstergesi 2200 ve 3000 olanlar için 3600 e yükseltilmesi, belirtilmiş unvanlar için makam tazminatı verilmesi, 5434 sayılı Kanun ilave madde 70 de bulunan yüzde oranlarının bir kere daha artırılması, kıdem aylık gösterge rakamlarının artırılması gerekir.

Ek gösterge artışı yapılmıştır diyerek 2200 ilave göstergenin 3000 ilave göstergeye yükseltilmesi, beklenti içinde bulunanlar için büyük bir hayal kırıklığı olacak, hiç yapılmasaydı daha iyi denecek bir düzenleme olacağını belirtebiliriz. Bu değerlendirmemiz, http://www.memurlar.net/emeklimaas/ emekli ücret robotundan yapılacak hesaplamayla görülebilir ve 2200 ilave gösterge ile 3000 ek gösterge arasındaki farkın azlığı, ama 2200 ya da 3000 ilave gösterge ile 3600 ilave gösterge arasındaki farkın fazlalığı görülebilir.

böylece 2200, 3000 ek göstergenin en az 3600 ek göstergeye yükseltilmesi gerekir ve yapılacak bu artışların, Memurların kadro devir unvanları, sorumlulukları, hiyerarşik durumları da dikkate alınarak yapılması memnuniyeti ortaya çıkaracaktır.

Zaman içerisinde yapılan ve günümüzde uygulanan yasal düzenlemeler, defalarca genç yaşta emekliliği engellemeye yönelik olmasına rağmen, uzunca bir zaman sistem içerisinde tahsis yapan memurların emekliliklerinde işleme alınan kıdem aylık tutarlarında bir çoğaltma yapılmaması, ayrıca dikkate bedel bir durumdur. 1 sene için kıdem aylığı göstergesi 20, 25 sene ve üzeri ise 500 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu yer alan miktar bir memurun emekliliğinde alacağı miktar olmaktadır. Bu erken emekliliği önleyen hukuki düzenlemelerle çelişki yaratmaktadır. Bu durumunda ek gösterge artışında dikkate alınmasının bir anlamda ihtiyaç olduğunu değerlendirmemiz doğru bir yaklaşma olmaktadır.

sizlere www.ensonhukuk.com farkıyla sunulmuştur
Sonraki
« Önceki
Önceki
Sonraki »
Thanks for your comment