'AKP Hukuka Çengel, Huzura Engeldir'

Parti grup toplantısında Erdoğan ve Davutoğlu'na karşın sert eleştirilerde bulunan Bahçeli "Türk milleti Erdoğan ve Davutoğlu'ndan kurtulamazsa Türkiye'nin akıbeti fenadır" dedi.

Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:

Sosyal ve siyasal anlaşmazlıklar keskinleşmiştir. Güç ve cinayet haberleri çoğalmıştır. Çeteler kol gezmektedir. Gücünün yettiğine saldırmaktadır. Mafyatik oluşumlar nefret edilen şey saçmaktadır. Sokaklar gözü dönmüşlerin denetimindedir. Türkiye buhran içinde depresyon yaşamaktadır. Suça gömülmüş bir ülkenin toparlanması imkansızdır.

"HELAL İLE HARAM YER DEĞİŞTİRMİŞTİR"

İktidarın varlığı bile ulusal güvenlik sorunudur. Yeni her tarafta kırmızı kitap yazma hedefinde olan iktidarın belli başlı kendi bir numaralı tehdit kaynağıdır. AKP 1000 takvim kardeşliğe tehdittir. Geleceğe tehdittir. Hukuka çengel, huzura engeldir, günah kaynağıdır. AKP yalana bin yalan katmıştır. Helalle haramı yer değiştirmiştir. Sahte alimler iblisin fetvalarına sözcülük yapmışlardır. Siyasi bağlantıları olan yolsuzlu çeteleri siyasi malzeme haline getirilmişlerdir. Cumhurbaşkanlığı seçimi her türlük ayak oyunlarına sahne olmuştur.

"PARALEL VARSA SORUMLUSU ERDOĞAN'DIR"

Çirkinlik, çirkeflikle ağız birliği yapmıştır, ulusal irade ikiye ayrılmıştır. Demokrasi dinamitlenmiştir. Başbakan 2014'ü demokrasinin altın yılı bildiri etmiştir lakin bu sözler gerçeğin sadece bir yönüdür. Evet 2014 altın yılıdır fakat bu altın yılı hırsızın, uğursuzun aydınlık yılıdır. Erdoğan'ın ağzında paralel kelimesi her defasında kurun gibi çıkmıştır. Erdoğan'ın dost bildiği çevrelerin 17-25 Aralık sonrası Haşhaşi olarak nitelendirilmesi ilginçtir. Paralel varsa sorumlusu Erdoğan'dır.

"TÜRKİYE'Yİ PAYLAŞMA MASASINA OTURMUŞTUR"

AKP'nin sünepe ve gayri ulusal özelliğinden nedeniyle PKK çıtayı yükseltmiş, tavizleri koparmıştır. AKP İmralı canisi ve çetesiyle Türkiye'yi paylaşma masasına oturmuştur. AKP ile PKK aralarında takvime bağlanan mutabakat metinleri hazırlanarak Türkiye ve Türk milletine kastedilmek için kollar sıvanmıştır.

Cani başının önce konut hapsi ardından da özgür kalması için anlaşıldığı ortaya çıkmıştır. PKK HDP ve İmralı canisinin bildiği, hükümet içinde bir kaç kişinin vakıf olduğu, AKP milletvekillerinin de tamamının haberi olmadığı bölücü pazarlık Türkiye'nin mahvı demektir. AKP Çöküş ve çözülmeyi allayıp pullamaktadır. Davutoğlu ulus düzeni dedikçe armoni ortadan kalkmaktadır.

"HÜKÜMET TESLİM BAYRAĞINI ÇEKMİŞ"

Artık İmralı canisi AKP'nin devlete ait muhatabı ve müzakere ortağı haline gelmiştir. On binlerce vatan evladının kanına giren azılı haydut Erdoğan ve Davutoğlu işbirliğiyle ayağa kaldırılıp umut merkezi yapılmıştır. Hükümet teslim bayrağını şimdiden çekmiş Davutoğlu Kandil'e selam durmuştur.

"PKK AYRINTILARIYLA AZITMIŞTIR"

İmralı canisi göre çatısı örüldüğü ve PKK'nın onayladığı ifade edilen zehirli ve zillet mutabakatta neler yazılıdır? Fazla bakımlı bir kadronun bildiği ihanet taslağında PKK'ya ne verdiniz? Hangi ulusal ve tarihi emanetlerden vazgeçtiniz? Şerefi varsa onurluysa Başbakan içten olmalı cesurca konuşmalıdır. Teröristleri sevindiren ve namına çözüm denilen süreç kirliliği felakettir ve kahredici bir bozgundur. Erdoğan ve Davutoğlu İmralı canisine serbest kalacağının sözünü verdilerse bu milli birliğin çöküşüdür. BU iki kötülük PKK'ya özerklik ve genel af sözü verdiyse bu vatana ihanettir. Süreç ihanetiyle şımaran PKK ayrintilariyla azıtmıştır.

"DAVUTOĞLU KİMİ KANDIRMAKTADIR"

Risk hiç olmadığı dek büyüktür, Türkiye çatır çatır parçalanmaktadır. Terör alan tutmuştur. PKK kafasına kadar sözde özerk bölgeler oluşturmakta para basmakta, yol kesmekte, vergi toplamakta devletin bağımsızlık haklarına kast etmektedir. Cizre'de yaşananlar fecaattir. PKK ile HÜDAPAR arasında vuku bulan silahlı çatışmalar yönetilemeyen ve sahipsiz bir ülke fotoğrafıdır. Kamu düzenine yönelik herhangi bir fiil görüldüğünde gereği yapılacaktır diyen Davutoğlu kimi kandırmaktadır. Kazılan hendeklerden devlet gücünü geçiremeyen bu aciz ne yüzle konuşmaktadır.

Türkiye'nin bir ilçesinde teröristler gece gündüz birbirine mermi yağdırarak 3 kişinin ölümüne 10 kişinin yaralanmasına sebep olmuşlardır. Teröristlere cenaze yapanlara karşı AKP kuyruğunu kıstırmış uzaktan seyretmiştir. Hükümet hiçbir şey yapamamış konuyu ya paralel veya provokasyonlara bağlayarak ucuz bahanelerle sıyrılmıştır.

"IŞLEM KESİLMEZSE..."

Cizre'de paralel avına girişenler, ana paralel devlet yapılanmasını meşrulaştırmak için kurnazca faaliyette olduklarını itiraf etmeliler. Teröristler şehirlere sinmiş, dağlardan metropollere inmişlerdir. Bölücülük etrafta kol gezmekte, ihanet turu atmakta, savaştan kan dökmekten bahsetmektedir. Kürdistan ateşi her gün beslenmektedir. Işlem kesilmezse Türkiye bölünmeye dürüst tez gidecektir. PKK ve sözde gençlik yapılanması şubat ayını alın yazısı ayı olarak belirlemiştir.

Aziz milletin PKK'nın AKP'yi kıskıvrak ele geçirdiğini görmeli ve demokratik muhasebesini buna göre yapmalıdır. Bazı simalar PKK uzantısı ve bakımlı ajanı olarak sürekli faal haldedir. Türkiye'de ne kadar hain fıtratlı, yayılımcılık sevdalısı Türk düşmanı varsa ya iktidarda veya iktidarın dizinin dibindedir. Bu tablo hazmedilecek türden değildir.

"TÜRK MİLLETİ ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU'NDAN KURTULAMAZSA..."

Ulusal bekamız derin bir çukura yuvarlanmaktadır. Olur Ya Erdoğan ve Davutoğlu'ndan Türk milleti kurtulamazsa Türkiye'nin akıbeti fenadır. Ulusal devletimiz bin yıllık kardeşliğimiz gözlerini bir daha açamayacağı bir komaya girecektir. Erdoğan başkanlık sevdasıyla Türkiye'yi bombalamaktadır. Çözülme sürecini umut görenler, terörle el ele tutuşanlar işgal artığı emperyalist hayranı Türk milletinin içine sinmiş ayrık otlarıdır. Bu otları arındırmak Türkiye'ye sahip çıkmak aziz milletimizi bir ve beraber halde geleceğe taşımak Türk milliyetçiliği için namus ve varlık meselesidir.

"DAVUTOĞLU'NUN HÜKMÜ YOKTUR"

28 Ağustos 2014'te kurulan Beştepe hanedanlığı Türkiye'yi avcuna ve ambargosu altına almıştır. Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğundan beri Türkiye'nin soluğunu kesmektedir. Erdoğan 19 Ocak tarihini açıklamadan evvel kendisine yakın ve havuzcuların garantörü olan eski bir Bakan devreye girerek 5 Ocak'ta bakanlar kurulunun cumhurbaşkanı tarafından toplanacağını belirtmiş Davutoğlu ve Arınç'tan eleştiri gelmişti. Şüphesiz Erdoğan'ın illegal para trafiğini yönettiği besbelli olan bu eski bakanın kendiliğinden yorum yapması akla yatkın değildir. Kaçak Saray'da Davutoğlu'nun hükmü yoktur ve sözü geçmemektedir. İşin bir diğer acıklı yani Davutoğlu'nun sarayın oyuncağı olmaya peşinen hazır olmasıdır.

"BÜLENT ARINÇ ÇARK ETMEK DURUMUNDA KALMIŞTIR"

Başbakan Yardımcısı Arınç, çark etmek durumunda kalmış pat diye Erdoğan başkanlığında toplanmayı uygun bulduklarını belirtmiştir. Erdoğan Tüzük'nın çizdiği çerçeveler içinde yönetildiğini kasaba devleti olmadığını söyleyerek kılıf bulmaya çalışmıştır. Cumhurbaşkanı'nın gerekli gördüğü hallerde bakanlar kuruluna başkanlık edeceğini anlatmıştır. Davutoğlu'na da bu konuyu dikte ettirmiştir.

"KÜREK MAHKUMLARI BİLE DAHA HÜRDÜR"

Erdoğan gerekli gördüğü hangi hallerden dolayı Bakanlar Kurulu'na başkanlık edecektir? Davutoğlu'nun yapamadığı ne vardı da Erdoğan devreye girmiştir? Bundan sonradan sayın Ahmet Davutoğlu hançeresi yırtılırcasına nasıl bağıracak, başbakanım diye ortalıkta nasıl gezecektir. Zalime baş kaldırmaktan bahseden boyundudurk altındaki başbakan rahatsız değil midir? Başbakan zincirlidir, eski devirdeki kürek mahkumları bile Davutoğlu'na kadar daha hürdür. Davutoğlu iradesini çaldırmıştır. Erdoğan alışılmış Cumhurbaşkanı olmayacağını söylemiştir. Alışkın Cumhurbaşkanı seslenmek anayasal sınırlarda kalan görev ve yetkilerini aşmayan cumhurbaşkanı demektir. Erdoğan anayasaya yerinde davrandığını dillendirmektedir. Kendisi yasalara bu dek riayet ediyorsa, Anayasaının 103. maddesinde bulunan yemine ne diyecektir? Türkiye cumhuriyetinin şan ve şerefini gözetmek, gururlandırmak ve aldığı görevi tarafsızlıkla gerçekleştirmek için tüm gücüyle çalışacağına iffet ve şeref üstüne yemin eden Erdoğan siyasi demeçler verdiğini ne çabuk unuttu. Erdoğan Tiranlığa özenmiş tek adamlığa soyunmuştur.

"SİZ NE SÜRE DARBECİ OLDUNUZ?"

Sivil görünümlü vesayet yanaşmaları ulu divanı darbe girişiminin Anayasa mahkemesinde sonlandırma olarak nitelemiştir. İpleri Beştepe'de olan bu muhterisler AYM'ye güvenmediklerini açıklamışlardır. Ulusal iradenin tecelli ettiği aziz meclise parmak sallamak akort atamak hiç kimsenin hele hele hain ve hırsızlara ilham vermiş 17-25 kadrosunun haddi değildir. Bu zihniyet Türkiye'yi artık yönetemez. Gazi Meclis'i paralel yapılanmanın ileri karakolu olarak kullanmak en hafif tabirle soygun şebekesinin ahlaksız bir safsatası yok midir? Önerge veren AKP'nin vekilleri sorarım sizlere siz ne zaman darbeci oldunuz?

"TIPIŞ TIPIŞ ADALETİN ÖNÜNE ÇIKACAKSINIZ"

Ulu Divan'a gitmemek için yüce vicdan sömürüsü yapanlar biliniz ki tıpış tıpış adaletin önüne çıkacaksınız ve biriken bedeli ödeyeceksiniz. Rüşvetçiler bakara suresiyle alay ederler torpili ayetlerle örtmeye çalışırlar kimseden tepki gelmez. Hz. İbrahim benim Hz Muhammet kardeşim diyen sapıklar hiçbir yaptırım görmez. Türkiye kimlerin eline kalmıştır. Bütün delillere karşın Saray'ın engellemesiyle hukuk boğazlanmıştır. Türkiye AKP'nin hukuk ve ahlaka kategorik darbesini daha pozitif taşıyamaz. Bakanların meclis genel kurulundaki oylamada değer oldukları muameleye uğramaları gerekmektedir. Bunlar ilk kez adalete teslim edilmeli ardından da diğerleri paşa paşa peş peşe onları takip etmelidir."

Haberin Tamamı İçin: http://sondakika.com/haber/haber-bahceli...
sizlere www.ensonhukuk.com farkıyla sunulmuştur
Sonraki
« Önceki
Önceki
Sonraki »
Thanks for your comment